Son Dakika
Ray Sigorta Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Kapsamına Ruhsal Sağlığı da Ekliyor
Teknosa ve Samsung Electronics Arasında İyi Niyet İşbirliği Anlaşması
Gökhan Arıksoy, Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Olarak Atandı
Salesforce İnovasyon Günü İstanbul 2024 Sektör Profesyonellerini Ağırladı
Türk Telekom’a Numarasını Taşıyanlara “Gel Tanışalım Tarifeleri”
Melisa Acar Demir, Hyatt Otellerinden Sorumlu Cluster Pazarlama & İletişim Direktörü Oldu
Dijitalleşmenin bir sonucu olarak 2030 yılına kadar birçok sektörün devrimsel nitelikte bir dönüşüm yaşayacağı, bir kısmının da tamamen ortadan kalkacağı öngörülüyor. Bunun doğal bir sonucu olarak istihdam anlamında birçok yeni sorunla karşılaşacağız, ekonomik büyüme için kamu ve özel sektör bazında teknolojik altyapıya vermemiz gereken önem artacak. Yeni teknikler iş yapma şeklimizi ve üretim süreçlerini de doğrudan etkiliyor. Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, karanlık fabrikalar, makineler arası yönetim gibi bilim kurgu kitaplarından fırlamış gözüken yeni kavramlar havada uçuşuyor. Bu kadar yeni kavramın hayatımıza entegre olmaya başlaması hem keyifli, hem de korkutucu olabiliyor. Yine de hepimizin yaklaşan yeni dönem için çeşitli önlemler alması gerekiyor.
Akıllı otomasyonun geldiği son nokta karanlık fabrikalar. Özellikle Amerika ve Çin’in yakın zamanda tüm giderlerin minimize edildiği, robotların yapay zeka eşliğinde üretim yaptığı ve insan gücüne ihtiyaç duyulmadığı için ışıktan bile tasarruf edildiği yepyeni üretim merkezlerinden bahsediyoruz. Elbette bu fabrikaların yaygınlaşması için sinerbetik, yapay zeka, nesnelerin interneti ve benzeri teknolojilerin entegre bir şekilde çalışması gerekiyor. Yine de bu tip fabrikaların getireceği en önemli sorun işsizliğe yol açmaları olacak. Sıcak ve soğuk havadan, psikolojik iklimden ve hiç bir olumsuz koşuldan etkilenmeyen robotlar ile üretim yapmak varken; son derece değişken, duygusal sorunları olan ve sürekli sorun çıkarmaya meyilli insanlarla çalışmak mantıklı mıdır? Elbette bu soru kulağa korkunç geliyor. Ancak verilen cevaplar ise sorunun kendisinden daha korkunç. Bu sürecin dünyada artan nüfusun daha büyük bir işsizlik sorunu ile karşılaşmasına sebep olacağını biliyoruz. Ayrıca işi olup çalışan insanların da verimlilik açısından robotlar ile kıyaslanacağı bir döneme giriyoruz. Bu sebeple insanların da faaliyetlerinde otomasyona ve dijital gelişmelere uyum sağlaması gerekecek. Hangi açıdan bakarsak bakalım zor kararların alınacağı, felsefik çıkmazlara sebep olacak bir dönem yaklaşıyor.
Yazılım Sektörü’nde ise durum farklı değil. Çevrimiçi satış siteleri sayesinde kutulu ürünlere olan talep giderek azalıyor. Amerika merkezli yapılan araştırmalar, kutulu oyunların 2022 yılı itibariyle raflardan tamamen kalkabileceğini gösteriyor. Benzer şekilde işletim sistemi ve ofis yazılımlarının da fiziksel bir ürün olarak satış oranı giderek düşüyor. Bir mağazaya gidip paketli yazılım ürünü satın almak yerine birkaç dakika içerisinde internet üzerinden sipariş verip yüklemek çok daha rasyonel bir davranış. Ayrıca cd veya dvd formatındaki yazılımlar artık özellikle dizüstü bilgisayarlarda optik sürücülerin yer almaması nedeniyle kurumlum açısından ciddi bir soruna dönüşebiliyor. Bu sefer de taşınabilir bir dvd okuyucu bulmaya çalışıyorsunuz. Bu kadar zahmet yerine yazılımın dijital versiyonu hem hızlı kurulum, hem de satış fiyatı açısından çok daha uygun bir seçim haline geliyor. Bir başka örnek olarak, ülkemizde son dönemde dergi ve kitap satışı yapan dükkan ve yayınevlerinin çok hızlı bir şekilde kapandığını ve sektörde ciddi bir küçülme olduğunu belki farketmiş olabilirsiniz. Aslında bu durum sadece ülkemize özgü bir problem değil.
Tüm dünyada elektronik kitap ve dergilerin yaygınlaşması sayesinde çok daha ekonomik olan dijital sürümler tercih ediliyor. Büyük bir dükkan kiralayıp, yüksek kira giderlerine katlanmak yerine okuyuculara elektronik ortamda ulaşmak girişimcilere daha doğru geliyor. Hatta Amerika’da yeni nesil yayınevleri ufak bir dükkan ve birkaç yüksek teknoloji ürünü yazıcıdan oluşuyor. Satın almak istediğiniz kitap veya dergi ciltli olarak o anda basılıyor; böylece stok sorunu olmayacağı için işletmenin genel yönetim giderlerinde ciddi bir azalma oluyor. Elektronikteki perakende devlerini bile etkileyen bir süreçten bahsediyoruz. İnsanların evden çıkmadan alışveriş yapma niyetlerinin artacağı, ürünü fiziksel olarak görüp denemeden hemen kullanmak isteyen tüketicilerin olduğu bir piyasa gelişiyor. “Mağazacılık” kavramı tamamen yeniden dizayn ediliyor; herkes oluşan yeni koşullara göre güvenli bir alanda faaliyet göstermeyi arzuluyor.
Gelişen her yeni teknoloji, beraberinde yeni istihdam alanları getirdiği gibi bazı sektörlere de zarar veriyor. Yeni istihdam alanları ile sebep olunan işsizlik oranları arasında bir dengenin kurulması gerekir. Ancak şu anda böyle bir dengeden bahsetmek mümkün değil; her yeni gelişme otomasyona doğru gittiği için insana daha az ihtiyacın duyulduğu yapılar oluşuyor. Hepimizin bir dijital muadilinin olacağı yıllar gelmek üzere. Üzerimizdeki baskı daha da artacak, işimizi yaparken performansımız makineleri geçmek zorunda olacak, ufak bir başarısızlık bile işe son verilmesi için bir bahaneye dönüşecek. Robotların dünyayı ele geçirmesi ile ilgili senaryolarda hep büyük bir savaştan ve bunun sonucunda insanların azınlıkta kalmasından bahsedilir. Aslında karanlık fabrikalar, bu sürecin dönüm noktalarından bir tanesi olabilir. Büyük bir savaş yerine yavaş ve tedrici olarak hayatımızın her alanının teknolojik unsurlar tarafından ele geçirilmesi robotlar açısından daha mantıklı olacaktır. Teknolojiye olan bağımlılığımızı da kullanacak olan robotlar, gelişen yapay zeka uygulamaları sayesinde dünyayı ele geçirmek için kansız yöntemleri tercih edeceklerdir. Değişim hızlı olursa tepkiler olur, ancak hayatın akışı içerisinde dikkat çekmeden yapılırsa başarı kaçınılmazdır. Bunu en az gelişmiş bir yapay zekanın bile düşünebileceğini hesaba katarsak, şimdiden alternatif iş olanakları üzerinde düşünmeliyiz. Bir kaç yıla kadar bu okuduğunuz köşe yazısını bile benim yerime robotlar yazmaya başlayabilir…
Etiketler: Endüstri 4.0 » Erkut Altındağ » karanlık fabrikalarİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları