logo

“Son Sınır”

Erkut Altındağ

Erkut Altındağ
erkutaltindag@gmail.com
“Son Sınır”

Irkımızın bazı özellikleri sayesinde diğer yaşam türlerinden belirgin bir şekilde ayrılıyoruz. Bunların başında mevcut olan ile yetinmeme, bir sonraki aşamaya geçme isteği var. Bu hepimizin yaşadığı bir duygudur. Çok istenilen ve arzu edileni elde ettiğimizde o anlamını yitirir. Sahip olmadıklarımız bize çekici gelmeye başlar. Biz de elimizdekilerin önemini yitirdiğini düşünerek yeni arayışlara gireriz.

Birçok kelime ile bu özelliğimiz tasvir edilebilir ama en uygunu ‘merak’ olacaktır. Bizi Mars’a kadar götüren merak, gelecek yüzyıllar için bilimsel keşiflerin en büyük itici gücü olmaya devam edecektir. Bu arada yeri gelmişken belirtelim; Amerikan Hükümeti’nin Mars’a düzenlenecek insanlı görev için ciddi bir bütçe ayırmayı kabul ettiği haberi tüm dünyada yankı buldu. 26 Temmuz 1969 tarihindeki Ay ziyaretinden sonra Mars’a insanlı uçuş insanlık tarihi için bir dönüm noktası olacaktır. Amerika da Ay’a ayak basma ile ilgili spekülasyonlara güçlü bir yanıt vermek için bu seyahati gerçekleştirme zorunluluğu hissediyor. Bildiğiniz gibi bazı kaynaklar Amerika’nın 1969’da Ay’a hiç çıkmadığını, ay üzerindeki çekimleri bir stüdyoda gerçekleştirdiğini iddia ediyor ve ellerinde oldukça sağlam kanıtlar da var.

Hayatımızı kolaylaştıran teknolojik buluşların bizi ne ölçüde etkilediği, yaşam tarzımızı nasıl biçimlendirdiğini çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Mekanik bir araç içerisinde istediğimiz istikamete giderken, eskiden günler sürebilecek mesafeleri dakikalar ile ifade edilebilecek zaman diliminde katedebiliyoruz. Geçmişteki öldürücü hastalıklar günümüzde aşı ile önceden engellenebiliyor. Elektronik bir ekrana bakarak çok uzaktaki bir tanıdığımız ile görüntülü olarak sohbet edebiliyoruz. Peki bu gelişmeler nereye kadar bu hızla sürecek? Bunun bir sınırı yok mu? Keşifler, icatlar bir gün tükenmeyecek mi?

İnsanoğlunun merak duygusu oldukça ki bu yaşadığı müddetçe olacaktır, bu gelişmeler yavaşlasa bile devam edecektir. Bilinmeyeni öğrenme arzusu ve çabası bizim en büyük yeteneklerimizden yalnızca biri. Bunu disiplinli bir eğitim ile birleştirdiğimizde araştırmacı ve kaşif yanımız ortaya çıkıyor. Tabi tüm bunlardan bahsederken bazı sınırlarımızın da olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Çok istekli olsak da yapabileceklerimiz tekniğimiz ile sınırlı. Ay’ın ötesine canlı gönderemiyoruz, sadece robotlar uzak diyarlara gidebiliyor. Uzaklık kavramını da Samanyolu Galaksisi içerisindeki bir bölge için kullanıyoruz. Halbuki evren çok geniş, ve sürekli genişliyor. Halen çözemediğimiz, tedavi edemediğimiz ciddi hastalıklar var. Maalesef dünya üzerindeki savaşlar hala devam ediyor. Çok şey öğrendik ama barış ve huzur içerisinde yaşamayı bir türlü öğrenemedik.

Başlık olarak kullandığımız ‘son sınır’ terimi ile ne kasıt edildiğini izah edersek daha makul olacaktır. Son sınır, herhangi bir konuda gelinen ve bundan sonra ilerleme kaydedilmesi beklenmeyen durum olarak açıklanabilir. Örneğin yer çekimi kanunu bir son noktadır. Bunun üzerine bir kanun çıkartılması beklenmez. Belki tanımı ile ilgili hatalar giderilip bazı eksik noktalar tamamlanabilir ama yerçekimi kanunu asla değişmez.

İnsanın yaratılmasındaki teknolojiyi gözden geçirmeye ne dersiniz? Örneğin sırlarına henüz vakıf olamadığımız beynimiz tam bir işletim sistemi kararlılığında çalışıyor. Bütün vücudu yönetiyor, düşünmemizi sağlıyor. Zeka doğrultusunda kararlar almamıza yardımcı oluyor. Bu konuda bir çok yapay zeka yazılımı üretildi ama hepsi de beynin gerçek işlevini taklit etmekten çok uzaklar. Gördüğümüz rüyalar bile beynin bir gizemi. Aşırı güç harcadığımızda ve vücudumuz hararet yaptığında terleyerek normal vücut ısısına dönüyoruz. Acıktığımızda yemek yeme içgüdüsü bizi yönlendiriyor. Bunların beynimiz tarafından koordine edildiğini unutmamamız gerekiyor

Dünya üzerindeki en önemli meselelerden bir tanesi güç kaynakları ve bunların kullanımı. Evimizde veya işyerimizde kullandığımız tüm cihazlar elektrik enerjisi ile çalışıyor. Elektriğin üretim maliyeti ise bazen çok yüksek olabiliyor. Bu nedenle son zamanlarda güneş ve rüzgar enerjisi gibi alternatifler ön plana çıkmaya başladı. Peki bizim enerji kaynağımız nedir? Kalbimiz mi? Yoksa uyku mu? Neden bir müddet uyumadığımız zaman kendimizi güçsüz hissediyoruz? Belki de uyurken bir nevi şarj olmaktayız.

En müthiş teknik ve tasarım nerede kullanılıyor merak ediyor iseniz, yine insana verilen çok önemli bir yeteneği incelememiz gerekir. Bebek sahibi olmak bir çok insana sıradan bir olay gibi gelebilir. Aslında bir bebeğin oluşum süreci ve doğumu kompleks ve oldukça şaşırtıcı bir gerçektir. DNA üzerine kodlanmış bilgiler ile bir bebeğin oluşumu, tasavvur edilmesi güç bir teknolojinin hayatımızda var olduğu anlamına da gelir.

DNA araştırmaları da son yıllarda oldukça revaçta olan bir konu. İnsanın DNA haritası üzerindeki çalışmalar sonuç verir ve doğru bir harita çıkartılırsa, bir çok çok hastalık genetik müdahale ile önlenebilecek. Yapı taşlarımız olan DNA’lar üzerinde milyarca bilgi olduğu tahmin ediliyor. Bu bile bizim mevcut teknolojimiz ile anlayabileceğimiz bir konu değil. Daha doğrusu insan algısının çok ötesinde bir fenomen.

Sonuç itibariyle insanın yaratılmasında üst düzey teknoloji kullanıldığı muhakkak. Bu teknolojiye bizim erişemeyeceğimiz de çok net anlaşılıyor. Aslında bizim aradığımız belki de o kadar uzaklarda değil. Kendimize dikkatlice bakar ve tasarımımızdaki mucizeyi görürsek, uzay gemisine binip Mars’a bayrak dikmeye gitmek anlamsız gelecektir. Eğer gerçekten gizem peşindeysek, kendimizden uzaklaşarak başka galaksilere gitmek, yani dış uzaya bir yolculuk etmek yerine daha farklı bir seyahate çıkmamız gerekiyor. Rehberi de, Kılavuzu da bilinen bir seyahate!

Etiketler:
1162 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Sosyal Medyada Dunning-Kruger Etkisi

    01 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Sosyal medya, günümüzde bireylerin düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini paylaşmaları için popüler bir platform haline geldi. Fakat bazen sosyal medya üzerindeki tartışmalar ve bilgi paylaşımları Dunning-Kruger etkisi ile açıklanabiliyor. Sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’ın ortaya çıkardığı bu önyargı ile kişiler bir hayalî üstünlüğün bilişsel önyargısı ile ilişkilendiriyorlar. İnsanların yetersiz olduğu durumları fark edememesi hali olarak da açıklanabilir. Bu durumda olan insanların yeterlilik düzeylerini nesnel olarak de...
  • DJI Air 3: İki Ana Kamera İle Geldi

    01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları

    Yeni DJI Air 3, çığır açan ikili ana kamera sistemiyle dikkat çeken bir drone. DJI Air 3, 46 dakikaya varan uzun pil ömrü ile de öne çıkıyor. Gelişmiş pil teknolojisi sayesinde tek bir şarjla uzun süreli uçuşlar mümkün olurken, pilin hızlı bir şekilde şarj olabilmesi de özel bir ayrıntı. Bu gelişmeler sayesinde DJI Air 3'ü uzun uçuşlar yapmak isteyenler için ideal bir seçenek haline getiriyor. Ayrıca Air 3, her yöndeki engelleri hem algılıyor hem de bunlardan kaçabiliyor. Kullanılan çift kamera, daha uzun uçuş süreleri ve gelişmiş güvenlik gibi...
  • YouTube’da Herkese Açık Kullanıcı Adı Nedir?

    01 Ekim 2022 Köşe Yazıları

    YouTube’un herkese açık kullanıcı adı, kullanıcıların sizi bulmasına ve sizinle bağlantı kurmasına yardımcı olan yeni bir özellik olarak dikkat çekiyor. Kanal adından farklı olarak, herkese açık kullanıcı adı her içerik üretici için benzersiz olacak. Böylece YouTube'da kişiye özgü kimliğinizi daha kolay oluşturursunuz. Kullanıcı Adları ve Kanal URL'leri Herkese Açık Olacak Herkese açık durumda olan kullanıcı adınız kanal URL'lerinde görünecek. Kişiselleştirilmiş olan URL, herkese açık kullanıcı adı için genel olarak belirleyici olacak. Herk...
  • Dışarıda Halka Açık Wi-Fi Kullanıyor musunuz?

    01 Mayıs 2022 Köşe Yazıları

    Evinizin dışında kendi mobil ağınızdan bağımsız halka açık Wi-Fi kullanıyorsanız risk altında olabilirsiniz. Burada en büyük risk veri hırsızlığına maruz kalmanızdır. Hele bir de bu WiFi ağı üzerinde oturum açtıysanız kullanacağınız verinin cinsine göre bu verilerin ve hesabınızın ele geçirilmesi an meselesidir. Halka Açık Wi-Fi Kullanırken Çok Dikkat Siber korsanlar kullandığınız internet servisinin özelliğine göre sizin oturum açarken kullandığınız şifrelere ulaşabilecekleri gibi banka bilgileriniz, özel belgeleriniz ve yaptığınız e-posta...