logo

“Dünyanın Sonu”

Erkut Altındağ

Erkut Altındağ
erkutaltindag@gmail.com
“Dünyanın Sonu”

Geçtiğimiz ay içerisinde Kamboçya’da çok ilginç bir olay meydana geldi. Phnom Penh’e, yani Kuzeybatı Kamboçya’da bir alana 4.5 kilo ağırlığında bir meteorit düştü. Darbe ile birlikte düştüğü yerde bulunan pirinç tarlaları yanmaya başladı. Bu olayı gören köylüler ise kutsal bir mesaj geldiğini düşünerek dua etmeye başladılar. Her ne kadar yüzlerce hektar tarlanın zarar görmesi nedeniyle üzülseler de, meteoritin köylerinin üzerine düşmemesinden ve hiç kimseye zarar gelmemesi nedeniyle bunu inançları gereği önemli bir mesaj olarak gördüler.

Bu olaydan kısa bir süre önce de hepimizi çok üzen, 11 ülkeyi etkileyen ve bu ülkelerde ikiyüzbine yakın kişinin öldüğü Tsunami olayı meydana geldi. Çok şiddetli bir depremin yol açtığı dev dalgalar, sahil kesimlerinde bulunan insanları hazırlıksız yakaladı. Kıyı şeridindeki tüm evler kullanılamaz hale geldi. Halen onbinlerce kişi salgın hastalık ve açlık nedeniyle ölüm tehlikesi içinde. Dünya çapında başlatılan yardım kampanyalarında toplanılan rakamlar ise ihtiyaç duyulan rakamların çok altında seyrediyor.

1999’da ve 2001’de çok şiddetli depremleri de biz yaşadık. Binlerce insanımız enkaz altında, bir o kadarı da evsiz kaldı.

Yaşanan felaketlerin bazıları da insan kaynaklı. İnsanoğlu, üzerinde yaşadığı gezegene, daha doğrusu bize ev sahipliği yapan ve evrende şu ana kadar bilinen tek yaşanabilir gezegene neler yaptığının farkında mı? 2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Dünya Ticaret Merkezi’nin İkiz Kuleleri’ne yapılan saldırı sonucu iki gökdelen de yıkıldı. Terörist bir saldırı gibi gözükse de, yapılan bu saldırının gerçekte kim tarafından yapıldığı netlik kazanmış değil. Aynı şekilde Pentagon’a yapılan eş zamanlı saldırılarda da uçak enkazları ile ilgili çok çelişkili bilgiler var ve ortalıkta bir çok komplo teorisi dolaşıyor.

Irak’ta Saddam’ın yakalanması ile yeni bir başlangıç yapılacağı düşünülüyordu ama şu anda orada tam bir kaos hakim. Her gün onlarca Iraklı sivil insan ölüyor, Amerikan ve İngiliz Kuvvetlerine de saldırılar yapılıyor. Demokratik bir yapının da kısa bir zaman içerisinde gelebileceği mümkün gibi gözükmüyor. Asıl korkulan, buradaki huzursuzluğun diğer ülkelere de sıçraması. Amerika’daki düşünce kuruluşlarının çoğu, buradaki olayların 3.Dünya Savaşı’nın kuluçka dönemleri olduğunu belirtiyor. Birçok hayvan türünün nesli tükenmek üzere. Yeryüzü üzerinde toplam sayıları 100’ü geçmeyen canlı türleri kaldı. Çoğu insanlar tarafından derileri ya da dişleri için öldürülüyor, bazıları da iklim değişikliklerine kendilerini adapte edemiyorlar.

Günümüzde yapılan araştırmalar sonucu öğrenilen bazı gerçekler var. Bunlardan ilki dünya üzerindeki iklimin değiştiği ve küresel ısınmanın hızlı bir şekilde ilerlediği. Geçtiğimiz ay 60.000 bilgisayarın simüle ettiği bir çalışmada, 2100’e gelmeden ortalama sıcaklığın 1.4 santigrat derece ile 5.8 santigrat derece arasında artacağı tahmin ediliyor. Denizlerin yarım metre yükseleceği ve sahil şehirlerinin çoğunun sular altında kalacağı da yapılan tahminler arasında. 10 yıl içerisinde de hava sıcaklığı ortalamalarındaki 0.5 derecelik artış, birçok canlı türünün yok olmasına ve iklim değişikliklerine yol açacak. Kuvvetli fırtınalar, mevsimlerdeki değişiklikler, çölleşme gibi dünyayı tahrip edici önemli zararlara yol açabilecek.

Dünyanın sonunun gelmesi, bizim için ölüm anlamına geliyor. Yani ölmemiz, diğer insanlar için birşey değiştirmeyecekse bile, kendimiz için bir son. Ama tüm insanlık için geçerli bazı tehlikeler de var. Bunların başında doğa olayları geliyor. Bu bizim düşündüğümüz gibi dünya üzerinden değil, uzaydan kaynaklanan bir doğa olayı da olabilir. Örneğin büyük bir meteorun dünyamıza çarpması gibi. Belki de insanların yaptığı teknolojik keşifler dünyanın sonunu getirecek. Binlerce nükleer bombanın herhangi birinin ateşleme mekanizmasının yanlışlıkla çalıştırılması, çok güzel bir savaş nedeni. Sonrası ise nükleer fırtınalar ve dünya üzerindeki hayatın riske girmesi, belki de sonlanması.

Küresel ısınma, kutup buzullarının erimesi, depremler, volkanik patlamalar… Tüm bunlar dünyamızın verdiği bazı uyarılar. Bize düşen çok basit bir işi hep unutuyoruz; Bize, hiçbir karşılık istemeden ev sahipliği yapan yeryüzüne dikkatli davranmamız gerektiği aklımızdan hep çıkıyor. Dünyanın evrim gereği değiştiği, belki ileride üzerinde canlı yaşamasına müsaade etmeyeceği ve yeni bir oluşuma gideceği de kabul edilmesi gereken bir gerçek. Ama bu döngüyü biz insanoğlu olarak hızlandırmamamız gerekiyor. Bu nedenden dolayı sadece bizim ortalama ömrümüz değil, çocuklarımızın, torunlarımızın, hatta insan ırkının ortalama ömrü de azalıyor. Evrenin en akıllı yaratığı olan bizler, bu soruna derhal bir çözüm bulmalı ve dünya ile birlikte huzur ve barış içerisinde yaşamalıyız. Dünyaya açacağımız bir savaşı kazanabileceğimizi sanmamalıyız.

Etiketler: » »
1525 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Sosyal Medyada Dunning-Kruger Etkisi

    01 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Sosyal medya, günümüzde bireylerin düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini paylaşmaları için popüler bir platform haline geldi. Fakat bazen sosyal medya üzerindeki tartışmalar ve bilgi paylaşımları Dunning-Kruger etkisi ile açıklanabiliyor. Sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’ın ortaya çıkardığı bu önyargı ile kişiler bir hayalî üstünlüğün bilişsel önyargısı ile ilişkilendiriyorlar. İnsanların yetersiz olduğu durumları fark edememesi hali olarak da açıklanabilir. Bu durumda olan insanların yeterlilik düzeylerini nesnel olarak de...
  • DJI Air 3: İki Ana Kamera İle Geldi

    01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları

    Yeni DJI Air 3, çığır açan ikili ana kamera sistemiyle dikkat çeken bir drone. DJI Air 3, 46 dakikaya varan uzun pil ömrü ile de öne çıkıyor. Gelişmiş pil teknolojisi sayesinde tek bir şarjla uzun süreli uçuşlar mümkün olurken, pilin hızlı bir şekilde şarj olabilmesi de özel bir ayrıntı. Bu gelişmeler sayesinde DJI Air 3'ü uzun uçuşlar yapmak isteyenler için ideal bir seçenek haline getiriyor. Ayrıca Air 3, her yöndeki engelleri hem algılıyor hem de bunlardan kaçabiliyor. Kullanılan çift kamera, daha uzun uçuş süreleri ve gelişmiş güvenlik gibi...
  • YouTube’da Herkese Açık Kullanıcı Adı Nedir?

    01 Ekim 2022 Köşe Yazıları

    YouTube’un herkese açık kullanıcı adı, kullanıcıların sizi bulmasına ve sizinle bağlantı kurmasına yardımcı olan yeni bir özellik olarak dikkat çekiyor. Kanal adından farklı olarak, herkese açık kullanıcı adı her içerik üretici için benzersiz olacak. Böylece YouTube'da kişiye özgü kimliğinizi daha kolay oluşturursunuz. Kullanıcı Adları ve Kanal URL'leri Herkese Açık Olacak Herkese açık durumda olan kullanıcı adınız kanal URL'lerinde görünecek. Kişiselleştirilmiş olan URL, herkese açık kullanıcı adı için genel olarak belirleyici olacak. Herk...
  • Dışarıda Halka Açık Wi-Fi Kullanıyor musunuz?

    01 Mayıs 2022 Köşe Yazıları

    Evinizin dışında kendi mobil ağınızdan bağımsız halka açık Wi-Fi kullanıyorsanız risk altında olabilirsiniz. Burada en büyük risk veri hırsızlığına maruz kalmanızdır. Hele bir de bu WiFi ağı üzerinde oturum açtıysanız kullanacağınız verinin cinsine göre bu verilerin ve hesabınızın ele geçirilmesi an meselesidir. Halka Açık Wi-Fi Kullanırken Çok Dikkat Siber korsanlar kullandığınız internet servisinin özelliğine göre sizin oturum açarken kullandığınız şifrelere ulaşabilecekleri gibi banka bilgileriniz, özel belgeleriniz ve yaptığınız e-posta...