logo

En Büyük Sorunumuz Sağlıksız Beslenme

mh_egd_nisasta_ureticileri

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin Kartepe’de yaptığı toplantıda konuşan Nişasta Üreticileri Derneği (NÜD) Başkanı Rint Akyüz, başta mısır nişastası olmak üzere, son günlerde çok tartışılan şeker ve gıda ürünleri konusunda sunumda bulundu ve soruları cevapladı.

Akyüz, gıda konusunda bilgi kirliliği olduğunu söyleyerek, “sağlıksız gıda sorunu yok, beslenme sorunu var” dedi.

NÜD olarak, Akademik Araştırma Kurulu oluşturduklarını ve sektörle ilgili her türlü iddia ve  söylentilerin bilimsel sonuçlarını araştırdıklarını ve takip ettiklerini açıklayan Akyüz, ayrıca sektördeki bütün paydaşlara yönelik eğitim çalışmaları da yaptıklarını açıkladı.

Mısır çiftçisi için büyük gayret içinde olduklarını da açıklayan NÜD Başkanı Akyüz, çiftçiden biçerdöver operatörüne kadar eğitimler verdiklerini söyledi. Eğitimsiz çiftçi ve personelin yüzde 5 ürün kaybına neden olduğunu belirterek, bu Türkiye için 300 bin ton mısır anlamına geldiğini vurguladı.

Diğer taraftan sağlık açısından önemli olan aflatoksine dikkat çeken Rint Akyüz, Türkiye’de üretilen bütün mısırın GDO ve aflatoksin analizini yaptıklarını ve şimdiye kadar GDO’ya rastlanmadığını dile getirdi.

Türkiye’de pancar ve mısır üretim alanlarına yönelik haritayı gösteren Akyüz, ülkenin yüzde 90’ında mısır üretmenin mümkün olduğunu söyleyerek, ikincil ürün olduğu için son yıllarda mısır çiftçisi açısından değeri artan bir ürün olduğunu belirtti.

Dünyada şeker üretiminin kamış, pancar ve mısırdan elde edildiğini hatırlatan Akyüz, rekabet açısından Avrupa’da şeker rejimine yönelik kararlar alındığını ve 2017 itibariyle kotaların kaldırılması üzerinde durdu.

Şeker fabrikalarının yetim evlat gibi bırakıldığını da söyleyen Akyüz,  “Özelleştirme olduğu için, binalar maliyeye devredildi. Fabrikalarda, yatırım yok, bakım yok ve kayıp devam ediyor. 2014’de şeker fabrikalarında, 361 bin ton kayıp oluştu. Devletin kaybı da, 800 milyon doları bulmaktadır” dedi.

Bugünler de şeker denilince, algı çok değişti. Bu algının sebebi, ‘şeker zehirdir’ deniliyor.

“Eğer, bir günde, çok fazla su içersen, su bile zehirdir, öldürücüdür” diyen Rint Akyüz, son günlerde “şeker zehirdir” şeklindeki yanlış algılara dikkat çekti. Dengeli beslenmek, her şeyden ölçüsünde ve yeterli yiyor olmak en doğrusudur diyen Akyüz, “Eğer vücut şeker almazsa, şeker ihtiyacını proteinleri kırarak elde etmeye çalışır. Bu durumda da, böbrekler zarar görecektir. Özetle, ‘şeker’ zehir değildir” dedi.

Türkiye’de gıda üretiminde hammadde sorunu olmadığını, tek sorunun hammaddeyi dünya fiyatlarından alma şanslarının olmadığını söyleyen Akyüz, 4 saatlik uçuşla, etrafımızda 900 milyon kişi yaşadığını ve 1,5 trilyon dolarlık gıda tüketimi olduğunu hatırlatarak, “En azından bu coğrafyadan 15 milyar dolarlık bir pay almamız gerekiyor. Bunun için yeni dönemde Şeker Kanununun değişmesi gerekiyor” dedi.

Son günlerde enzim ithalatındaki sorunlarla ilgili bir soruyu cevaplandıran NÜD Başkanı, 64 bin tane enzim olduğunu ve kendilerinin sadece 3, 4 tanesini kullandıklarını ve enzim ithalatı yapamadıklarını doğrulayarak “Dünyada sadece bizde olan Biyogüvenlik Kanunu var. Bu orantısız bir kanundur. Eğer bir düzenleme yapılamazsa mısır şekeri yanı sıra pek çok sanayide fabrikalar duracaktır” dedi.

Biz ülkemizde GDO kullanmıyoruz, kullandırmıyoruz ve bu konuda ciddi çalışmalarımız var, diyen Rint Akyüz, GDO tartışmalarına da değinerek, “Dünya nüfusu, 2050 yılında 10 milyara ulaşacak. Bu kadar insanı besleyebilmek adına, gıda alanında uzmanlar yeni çalışmalar yapılıyor, biyoteknoloji gıda üretimleri yapıyor. GDO üretimi için İspanya da çalışmalar başladı. GDO’ya zehir demek haksızlıktır, asıl zehir gıdada kullanılan tarım ilaçlarıdır. GDO, üründeki verimliliği arttırıyor ve tarım ilacı kullanılmasının bile önüne geçiyor.” dedi

Etiketler: » »
Share
2354 Kez Görüntülendi.