Facebook, İtirazda Bulunma Süreçlerini Genişletti

Facebook, Facebook’ta ne tür paylaşımlara izin verildiğini, hangi tür içeriklerin şikâyet edilebileceğini ve siteden kaldırılabileceğini detaylı bir biçimde açıkladığı ilkeleri olan Topluluk Standartlarını uygularken kullandığı şirket içi kılavuzları yayınladı. Bu kılavuzlar, insanların Facebook’un incelikli meselelerde çizgiyi nerede çektiğini anlamalarına yardımcı olacak ve farklı alanlardaki uzmanlar da dâhil olmak üzere herkesin kılavuzlar ve alınan kararlarla ilgili Facebook’a geri bildirim vermelerini kolaylaştıracak.

“Şirket İçi Uygulama Kılavuzlarımızı Yayınlıyor ve İtirazda Bulunma Süreçlerimizi Genişletiyoruz”

Facebook Global Ürün Yönetimi Başkan Yardımcısı Monika Bickert “Facebook’ta hangi tür içeriklere izin verildiğine nasıl karar verdiğimiz, bize en sık sorulan soruların başında geliyor. Bu, verdiğimiz en önemli kararlardan bir tanesi; çünkü hem Facebook’un güvenli bir yer olmasını, hem de farklı görüşlerin serbestçe tartışılmasını sağlamada merkezi bir rol oynuyor. Yıllardır neyin yayında kalıp neyin kaldırıldığını açıklayan Topluluk Standartlarımız bulunuyor. Bugün önemli bir adım daha atıyor ve bu standartları uygularken kullandığımız kılavuzları da yayınlıyoruz. Aynı zamanda size ilk kez, bireysel içeriklerle ilgili aldığımız kararlara itirazda bulunma ve eğer bir hata yaptığımızı düşünüyorsanız bu konuda ikinci bir fikir talep etme imkânını da sunuyoruz. Şirket içi kılavuzlarımızı iki nedenden dolayı yayınlama kararı aldık. Birincisi bu kılavuzlar, insanların incelikli meselelerde çizgiyi nerede çektiğimizi anlamalarına yardımcı olacak. İkincisi, bu detayları sunmak, farklı alanlardaki uzmanlar da dâhil olmak üzere herkesin kılavuzlarımızı ve aldığımız kararları zaman içinde iyileştirmemiz için bize geri bildirim vermelerini kolaylaştıracak” dedi.

Politika Geliştirme Süreci

“Facebook’taki içerik politikaları ekibi, Topluluk Standartlarımızı geliştirmekten sorumlu. Aralarında terörizm, nefret söylemi ve çocukların emniyeti gibi konularda uzmanların da bulunduğu, dünyanın dört bir yanındaki 11 ofiste çalışan arkadaşlarımız var. Pek çoğumuz ifade ve emniyet meseleleri üzerinde Facebook’a katılmadan çok önce çalışıyorduk. Ben ceza savcısı olduğum yıllarda çocuk emniyetinden terörizme kadar pek çok alanda çalıştım; diğer ekip üyelerimiz arasında ise eski bir tecavüz krizi danışmanı, tüm kariyerini nefret organizasyonlarını araştırarak geçirmiş bir akademisyen, bir insan hakları avukatı ve bir öğretmen bulunuyor. Her hafta ekibimiz, emniyet ve ifade konularındaki farklı görüşleri, ve politikalarımızın global ölçekte, farklı topluluklar üzerinde yaptığı etkileri daha iyi anlamamız için şirket dışından uzmanların ve kurumların katkılarını alıyorlar. Bu geri bildirimler, sosyal normlar ve dildeki değişiklikler ışığında kurallarımız zaman içerisinde gelişiyor.

Bu standartların temelinde bulunan emniyet, ifade ve eşitlik ilkeleri ise şimdiye kadar değişmedi ve bundan sonra da değişmeyecek. Sohbet başlatmak ve bağlantı kurmak için insanlar güvende olduklarını bilmeliler. Facebook aynı zamanda – başka insanların o fikirleri itiraz edilebilir bulma ihtimali olsa dahi – insanların fikirlerini serbestçe ifade edebilecekleri bir yer olmalı. Bu, hizmetimizin küresel ölçeği göz önünde bulundurulduğunda başarması güç bir durum olabilir ve işte tam da bu yüzden eşitlik, oldukça önemli bir prensip haline geliyor: bu standartları tutarlı ve adil bir biçimde tüm topluluk ve kültürlere uygulamayı hedefliyoruz. Bu prensipleri, standartların giriş bölümünde açık bir biçimde ifade ediyoruz ve her bir politikanın arkasında yatan gerekçeleri paylaşarak hayata geçiriyoruz”.

Uygulama

“Politikalarımız ancak onları uygulayabildiğimiz kadar güçlü ve tutarlı olabilir ve uygulamamızın mükemmel olmadığının farkındayız. Buradaki önemli bir zorluk, değerlendirme yapabilmemiz için olası kural ihlallerini belirleyebilmekten geçiyor. Bu noktada teknolojinin yardımı dokunabilir. Topluluk Standartlarımızı ihlal edebilecek gönderileri, resimleri veya diğer içerikleri belirlemek için yapay zekâdan ve topluluğumuzdan gelen raporlardan birlikte faydalanıyoruz. Bu raporlar 40’tan fazla dilde 7/24 çalışan Topluluk Operasyonları ekibimizin üyeleri tarafından değerlendiriliyor. Şu anda 7.500 içerik değerlendiricimiz bulunuyor ve bu, geçen yıl aynı zamana oranla %40 daha fazla kişi anlamına geliyor.

Diğer bir zorluk ise politikalarımızı, bize rapor edilen içeriklere doğru bir biçimde uygulamak ile ilgili. Bazı durumlarda hatalar yapabiliyoruz; çünkü politikalarımız içerik değerlendiricilerimiz için yeteri kadar açık olmuyor ve bu gibi durumlarda bu boşlukları kapatmak için çalışıyoruz. Ancak çoğu zaman, süreçlerimiz insanları içerdiği ve insanlar da yanılabildiği için hatalar yapıyoruz”.

İtirazda Bulunma

Daha fazlasını yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden önümüzdeki yıl boyunca insanların kararlarımıza itirazda bulunmasına imkân tanıyan yollar geliştireceğiz. Bunun ilk adımı olarak çıplaklık/cinsel aktivite, nefret söylemi ve görsel şiddet nedeniyle kaldırılan gönderilere itirazda bulunma imkânını hayata geçiriyoruz.

Bu süreç şu şekilde işleyecek:

– Eğer bir fotoğraf, video ya da paylaşım Topluluk Standartlarımızı ihlal ettiği gerekçesiyle kaldırıldıysa konuyla ilgili bilgilendirileceksiniz ve size, ek değerlendirme talep etme seçeneği sunulacak.

– Bunu, Topluluk Operasyonları ekibimizin genelde 24 saat içerisinde sonuçlanan (her zaman gerçek bir kişi tarafından yapılan) değerlendirmesi takip edecek

– Eğer hata yaptıysak sizi bilgilendireceğiz ve gönderileriniz, fotoğraflarınız veya diğer içerikleriniz tekrar yayına alınacak

Bu süreci daha fazla ihlal türünü destekleyerek, insanlara doğru kararı vermemize yardımcı olacak daha fazla bağlam sunma imkânı tanıyarak ve sadece kaldırılan içerikler için değil, rapor edilmiş ancak kaldırılmamış içerikler için de kullanıma sunarak daha da geliştirmek için çalışıyoruz. Bu süreçte insanların fikirlerine yer vermenin, adil bir sistem kurmanın bir diğer önemli parçası olduğuna inanıyoruz.

Katılım ve Geri Bildirim

Topluluk Standartlarımızı iyileştirme çabalarımız, dünyanın dört bir yanındaki insanların katılımına ve geri bildirimlerine bağlı. Mayıs ayında Almanya, Fransa, İngiltere, Hindistan, Singapur, ABD ve diğer ülkelerde düzenleyeceğimiz bir dizi halka açık etkinlik olan ve doğrudan insanların geri bildirimlerini alacağımız Facebook Forums: Community Standards’ı hayata geçireceğiz. Bu inisiyatiflerle ilgili detayları, sonuçlandırdıkça sizinle paylaşacağız.

CEO’muz Mark Zuckerberg’in bu yılın başında dediği gibi: “Tüm hataları ve kötüye kullanımları engelleyemeyiz; ancak şu anda politikalarımızı uygularken ve araçlarımızın kötüye kullanımını engellerken çok fazla hata yapıyoruz”. Bugün paylaştığımız şirket içi uygulama kılavuzları ve itirazda bulunma süreçlerimizin genişletilmesi, zaman içinde daha iyi hale gelmemiz için bize açık bir yol haritası oluşturacak. Bunlar zor meseleler ve önümüzdeki süreçte daha iyisini yapmaya kararlıyız”.